29 Nisan 2011 Cuma

Huzursuz Ruhlar (Öykü)



ARKA KAPAK:

2006 Everest Yayınları İlk Roman Ödülü sahibi Tarkan Barlas, bu kez öyküleriyle buluşturuyor okuyucuyu. İnsan olmanın huzursuzluğuna dair öyküler anlatıyor. İletişimsizliğin, yabancılaşmanın, özgürlük yükünün, insanla insan arasındaki uzaklığın huzursuzluğunu hissettiriyor.

Var olmaktan mustarip, tedirgin insanların tuhaf öyküleri arasında sarsıcı bir yolculuğa hazır olun. Yolculuğunuz süresince; birbirleriyle kesişen öyküler ve bir öykünün yan karakteri olmaktan sıkılıp başka bir öyküde kahraman kesilen tipler size eşlik edecek.

"Psikolog değilim; o yüzden tikler hakkında bilimsel açıklamalarda bulunacak da değilim. Ama tiklerim var. Yıllardır değişik şekillere bürünen, her defasında çevremdekileri şaşırtan, yalnızlıklarımı paylaşan, zaman zaman beni gülünç durumlara düşüren tiklerim var. 1991 kışında yaşanan inanılması güç olayların nedeni de bu tiklerden başkası değildi."

Lanetli Oda (Roman)



Lanetli Oda, hayatı büyükçe bir odaya benzeten, o büyük odanın içindeki küçük odalarda dolaşan bir roman. İnsanın "ben" duygusu, başarma saplantısı, dünyada bir iz bırakma sevdası, bu uğurda, anlamını çözemediği bir hayatı lanetli bir odaya çevirişi anlatılıyor.

ARKA KAPAK:
"Everest Yayınları İlk Roman Ödülü" sahibi Tarkan Barlas, kurgusu, dili ve anlatımıyla ilginç bir roman olan Lanetli Oda'yla çıkıyor okurun karşısına.
Baştan sona aksamayan temposuyla, İstanbul'da büyük bir şirkette çalışan, kafası oldukça karışık, kendini yaşamda fazla bulan 35 yaşındaki Başar Tekil'in, kuşkular, korkular, hayaller ve sanrılarla kuşatılmış iç dünyasında dolaşıyor yazar. Yaşamı bir bilgisayar oyunu gibi algılayan, kendi dışındaki dünyanın sanal olduğunu düşünen Başar, işyerinin genel müdürü Hakan Bey'in bir cinayete kurban gitmesinin ardından içinden çıkılmaz bir durumda buluyor kendini.

Lanetli Oda, sarsıcı bir ilk roman.

"İşyerimin önünde durdum ve yüzümde pis bir gülümsemeyle o karanlık evrene gözlerimi diktim. Dev bina, dönen kapısıyla dev bir elektrikli süpürge gibi içine çekti beni. Asansörden indikten sonra, koridordaki iğrenç iş havasını solumamak için, odama kadar nefesimi tutarak yürüdüm."